Kilisenin Hizmetkarları

İncil’in Timoteos ve Titus Bölümleri Üzerine bir Yorum
Kilise önderi duyunca çoğu insanın aklına cüppeli bir amca gelir. Hristiyanlığın farklı mezheplerine ve geleneklerine göre tabi ki bu tarz adamlara rastlamak mümkündür. Ancak Hristiyanlığın en eski tarihlerine dönecek olursak bu gibi resmi kıyafetler yerine gayri resmi olarak büyük fedakarlıkla hizmet eden genç ve yaşlı önderlere rastlıyoruz. Çünkü Mesih’in Kilisesinde önderlik yapmanın başlıca niteliği esas alçakgönüllülüktür (Yuhanna 13). Giyimle kuşam ve diğer örf ve adetler çok sonradan geliştiler. İlk kilise kurulduğu zaman önderleri doğal olarak Mesih’in bizzat seçtiği 12 elçiydiler. Sonra müjde yayıldıkça ve farklı yerlerde yeni topluluklar kurulunca her topluluğa önderlik yapacak birer ‘ihtiyar heyeti’ elçiler tarafından seçilirdi. Bunlar yerel kilisenin içinden, en olgun adamlarından seçilirdi. Belirlenen bu önderlerin resmi bir konumları ya da eğitimleri yoktu. Onları yetkili kılan diğer önderlerin eliyle seçilip topluluğun onayına sahip olmalarına dayanıyordu. Üslendikleri bu ruhsal konum dünyadaki önderlik vasfından çok farklı çünkü Mesih’e göre önderlik yapan kendini asla yüceltmemelidir. İncil’e göre önderlik demek hizmet etmek demektir. Kısacası bu hizmeti sürdürmek büyük özveri ve adanmışlık gerektirirdi.
Elçi Pavlus kilisenin ilk yıllarında uğradığı yerlerde pek çok topluluk kurdu. Kuruduğu her kilisenin başına hep bir takım önder atamaya özen gösterirdi (E.İşleri 14:24). Bazen belirli bir kilisede bir sorun olduğu zaman Pavlus özellikle bu önderlerin sorunları çözmeleri için ricada bulunurdu (Filipililer 4:1-3). Kilise önderlerinin sürdürdüğü bu hizmet o kadar büyük önem taşıyordu ki Pavlus Efes’in yakınından geçerken yalnızca önderleri yanına çağırarak onlara bu kutsal sorumluluğun önemi hakkında uzunca konuştu (E.İşleri 20:17-38). Aynı zamanda Elçi Pavlus’un yanında, onunla birlikte hizmet eden bir takım genç önder daha vardı. Timoteos ve Titus bunlardandılar (E. İşleri 20:4). Bazen Pavlus’un ne kadar büyük işler başardığına şaşırırız oysa ki bunu yalnız başına yapmadı, asla yapamazdı. Elçi Pavlus bir takım adamıydı. Beraberinde gezdirdiği bu genç hizmetkarları ruhsal açıdan yetiştirmenin yanı sıra bazı özel durumları çözmek için de kendi yerine sağ sola gönderiyordu. Nedeni belli; kiliseler çoğaldıkça Pavlus hepsine yetişemiyordu o yüzden kendi yetiştirdiği bu adamlar aracılığıyla toplulukların ihtiyaçlarına yetişiyordu. Genellikle genç olan bu önderlerin Pavlus gibi son derece mütevazi ve özverili bir hizmet sürdürdüklerini biliyoruz (Filipililer 2:19-24). 
Hayatının sonuna doğru Elçi Pavlus bu önder takımına daha da muhtaç oldu. Özellikle hapise düştüğü zaman onlara çok dayanıyordu ve aracılıklarıyla birçok yere mektuplar gönderiyordu. Bu hizmetkarlar arasında Timoteos çok özel bir yere sahipti. ‘Sevgili Oğlum’ diye seslendiği bu genç hizmetkara Pavlus iki tane kişisel mektup yazdı. Bunlardan bir kilise önderinin karşılaştığı farklı durumlarda nasıl davranması gerektiğini öğreniyoruz. Dahası Elçi Pavlus’un ona duyduğu içten sevgiye de tanık oluyoruz. En önemlisi kilisede hizmet edecek kişilerin ne denli hikmetli, sabırlı ve alçakgönüllü olmaları gerektiğini görüyoruz. Sonuç olarak kilisede önderlik yapmak sanıldığı gibi rahat ve kolay bir şey değil. Sadece ilginç bir kıyafet giymekten ya da pazardan pazara vaaz vermekten ibaret de değil. Gerçekten önderlik yapmak demek Mesih gibi kiliseyi büyük fedakarlıkla sevmek demektir. 

About the Author

Can Nuroğlu

Evli ve üç çocuk babasıdır. Amerika'da Emmaus İncil Üniversitesinden mezun olduktan sonra on bir yıl Diyarbakır Kilisesinde hizmet etti. Şimdilik Kuzey Kıbrıs'ta bulunup Mesih'in hizmetine devam etmektedir.

Facebook'ta Can ile görüşebilirsiniz. Ayrıca heygavur.com'dan onun TV programları izleyebilirsiniz.

Other Books By Can Nuroğlu

Add new comment