D) İSA VE İFTİRA

Matta 12:15-37

15  İsa bunu bildiği için oradan ayrıldı. Birçok kişi ardından gitti. İsa hepsini iyileştirdi. 16  Kim olduğunu açıklamamaları için onları uyardı. 17-18  Bu, Peygamber Yeşaya aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelsin diye oldu: ‹‹İşte Kulum, O'nu ben seçtim. Gönlümün hoşnut olduğu sevgili Kulum O'dur. Ruhum'u O'nun üzerine koyacağım, O da adaleti uluslara bildirecek. 19  Çekişip bağırmayacak, Sokaklarda kimse O'nun sesini duymayacak. 20  Ezilmiş kamışı kırmayacak, Tüten fitili söndürmeyecek, Ve sonunda adaleti zafere ulaştıracak. 21  Uluslar da O'nun adına umut bağlayacak.››22  Daha sonra İsa'ya kör ve dilsiz bir cinli getirdiler. İsa adamı iyileştirdi. Adam konuşmaya, görmeye başladı. 23  Bütün kalabalık şaşırıp kaldı. ‹‹Bu, Davut'un Oğlu olabilir mi?›› diye soruyorlardı. 24  Ferisiler bunu duyunca, ‹‹Bu adam cinleri, ancak cinlerin önderi Baalzevul'un gücüyle kovuyor›› dediler. 25  Onların ne düşündüğünü bilen İsa şöyle dedi: ‹‹Kendi içinde bölünen ülke yıkılır. Kendi içinde bölünen kent ya da ev ayakta kalamaz. 26  Eğer Şeytan Şeytan'ı kovarsa, kendi içinde bölünmüş demektir. Bu durumda onun egemenliği nasıl ayakta kalabilir? 27  Eğer ben cinleri Baalzevul'un gücüyle kovuyorsam, sizin adamlarınız kimin gücüyle kovuyor? Bu durumda sizi kendi adamlarınız yargılayacak. 28  Ama ben cinleri Tanrı'nın Ruhu'yla kovuyorsam, Tanrı'nın Egemenliği üzerinize gelmiş demektir. 29  ‹‹Bir kimse güçlü adamın evine girip malını nasıl çalabilir? Ancak onu bağladıktan sonra evini soyabilir. 30  ‹‹Benden yana olmayan bana karşıdır. Benimle birlikte toplamayan dağıtıyor demektir. 31  Bunun için size diyorum ki, insanların işlediği her günah, ettiği her küfür bağışlanacak; ama Ruh'a edilen küfür bağışlanmayacaktır. 32  İnsanoğlu'na karşı bir söz söyleyen, bağışlanacak; ama Kutsal Ruh'a karşı bir söz söyleyen, ne bu çağda, ne de gelecek çağda bağışlanacaktır. 33  ‹‹Ya ağacı iyi, meyvesini de iyi sayın; ya da ağacı kötü, meyvesini de kötü sayın. Çünkü her ağaç meyvesinden tanınır. 34  Sizi engerekler soyu! Kötü olan sizler nasıl iyi sözler söyleyebilirsiniz? Çünkü ağız yürekten taşanı söyler. 35  İyi insan içindeki iyilik hazinesinden iyilik, kötü insan içindeki kötülük hazinesinden kötülük çıkarır. 36  Size şunu söyleyeyim, insanlar söyledikleri her boş söz için yargı günü hesap verecekler. 37  Kendi sözlerinizle aklanacak, yine kendi sözlerinizle suçlu çıkarılacaksınız.››



AÇIKLAMA: Din bilginleri Mesih'i çekemediler. Onu kıskanıyorlardı. Kibirleri o kadar köklüydü ki Mesih'in mucizelerini göre göre O'nun Şeytan'a hizmet ettiğini iddia etmeye başladılar. Bu bölümün başında İsa'nın yaptığı her şey birebir Eski Antlaşma’daki peygamberlerin sözlerine uyduğunu görebiliyoruz. Mesih kadar halim ruhlu, merhamet dolu ve yumuşak huylu bir kimse yoktur insan tarihinde. Ama tüm bunlara rağmen din bilginleri kendi kıskançlıklarına hakem olamadılar ve O'nu yok etmek için uğraşmaya başladılar.

Bu ara Mesih kör ve dilsiz bir cinli iyileştirdi. Herkesin gözü önünde konuşmaya ve görmeye başladı. Halk da 'İsa beklediğimiz Mesih olabilir mi?' diye sormaya başlayınca yine din bilginleri kıskançlığa yenildiler. Mesih'i, Şeytan’ın hesabına çalışmakla suçladılar. İsa bunun ne kadar mantıksız olduğunu hemen tespit etti. Cinler, Şeytan’a hizmet eden kötü ruhlar ise onları Şeytan kovmaz ki. İblis kendi işlerini bozacak değildir. Evet, Şeytan şu an günah işleyen insanlar üzerinde egemendir. Mesih'in vaat ettiği egemenlik ise bunun tam tersiydi. İsa'nın amacı insanları günahlarından azat etmekti. Ne var ki din bilginleri Mesih'in olağanüstü yetkisini görmelerine rağmen yine de üstüne çirkin iftiralar attılar. Bu noktada Mesih der ki bu tür bir iftira asla bağışlanamayacak kadar korkunçtur. Yani Mesih'in, Kutsal Ruhla yaptığı mucizeleri görüp de bunu Şeytana yakıştırmak affedilemeyen bir suçtur.

Son olarak Mesih bu olayı çok basit bir örnekle çözer. Bir ağaç kötüyse meyvesi de kötü olur. İyiyse meyvesi de iyi olur değil mi? Elbette! Çünkü bir ağaç meyvesinden tanınır. Aynı şekilde insanın meyvesi de söyledikleri ve yaptıklarıdır. Mesih'in yaptıkları ve söyledikleri kötü değil son derece iyi ise O'nun iyi olduğunu kanıtlar. Din bilginlerinin yaptıkları ve söyledikleri ise korkunç bir günaha kapılıp Şeytanın esaretinde olduklarının ispatıydı. Çünkü ağız yürekten taşanı söyler. Onların yürekleri kötüydü ki rahatlıkla bu tür iftira edebiliyorlardı. İsa bu şekilde konuşanın kesinlikle hüküm giyeceğini belirtir. Ne yazık ki bugün dahi insanlar bu basit hesabı yapamıyorlar. Pek çok insan dindar takılır ama hayatları rezil. Üstelik özellikle bu tür insan kalkıp başkaları eleştirmeyi severler. Bu şekilde yıllardır Mesih'in çocukları iftiralara maruz kalıyorlar. Bize şunu derler: Ahlakınız çok temiz ama inancınız yanlış. Çok mantıklı değil bu. Hayatımız düzeliyorsa doğru bir şeylere inanmışız demek. Aslında Mesih'in gösterdiği teraziyi kullansak iyi ederiz. İyi ağaç iyi meyve verir, kötü ağaç ise kötü meyve... o kadar!