Çalışanlar (2.9,10)

Aynı şekilde işyerinde patronuna saygı göstererek, görevini yerine getirerek Mesih'i yüceltmiş olursun. Mesih'e tapmak sadece pazar toplantılarından ibaret değildir. Patronun aksi bir adam mı? Şu hep aklında olsun: Patronun patronu Rab'dir. Rab için çalışırcasına çalış.

Pavlus burada iki yaygın suça değinir; ters yanıt vermeden, dilini tut. Patronun ister insafsız, ister acımasız, ne olursa olsun, Rab'be bağımlı ol.

İstanbul'da bu zor, biliyorum. Genel olarak müdürler, patronlar sizi ezer, size aşırı yük taşıtırlar; çünkü muhtemelen onlar aynı konumdan geldiler.

Rab İsa'yı mahkemeye götürdüler, O’na adil davranmadılar. O ne yaptı? Açmadı ağzını.

O baskı görüp eziyet çektiyse de ağzını açmadı. Kesime götürülen kuzu gibi, kırkıcıların önünde sessizce duran koyun gibi açmadı ağzını.

Yeş 53.7

Hırsızlık yapma. Vakit çalma; facebook’a girerek, arkadaşına telefon açarak. Eleştirilecek yönün olmamalı!

Tümüyle güvenilir olduğunu göster. Yusuf gibi. Yusuf, girdiği her işte güvenilir, dürüst biri olduğunu gösterdi. Öyle ki hep terfi ediliyordu ve deneyim kazanıyordu. Önderliği öğreniyordu. Ta ki.... Firavun altında dünyada en güçlü adam olana kadar; çünkü aslında efendisi kimdi? Rab'di. Rab için çalışıyordu. Güvenilir olduğunu Rab’be gösteriyordu.

Neden? Böylece Kurtarıcımız Tanrı'yla ilgili öğretiyi her yönden çekici kılsınlar (2.10)

İsa Mesih zaten güzel. Eşsiz. Onu güzelleştiremiyoruz. Keşke herkes O'nu tanısa! Sen dahil; ama insanlar dükkana girmeden önce vitrine bakarlar. Vitrin çarpıcıysa, çekiciyse, albeniliyse girerler. Aynı şekilde kilise vitrindir. Milyonlarca insan Mesih'e gelmeli, O’nunla bir ilişkiye girmeli; fakat vitrinin önünden geçerken ne görüyorlar?

Pavlus Titus'a: ‘Hristiyanlığa karşı çıkan bir kültürde, düzgün yaşayalım, temiz yaşayalım.’ diyor. İster evde, ister işyerinde, ister kendimizle baş başa, kültürün ahlaki beklentilerini aşalım. Neden? Çünkü Mesih'i çekici kılacağız. O zaten çekici; ama görünmez. Bizim vazifemiz görünmez olanı görünür hale getirmektir.

İnsanlar sana baktıklarında Mesih'i görüyorlar mı? Fark var mı? Vitrin temiz mi? Çekici mi?

Son bir soru soracağım, vitrinin içine bakıp da girip girmemekte tereddüt edenlere bir soru saracağım.

Neden olmasın? Girmemişsin. Neden? Kiliseye geliyorsun, gerçeği arıyorsun. Mesih içinde ve seni çağırıyor. Yanıma gel. Seni günahlarından arındıracağım. Sana Kutsal Ruhum’u vereceğim. Senin ağabeyin olacağım. Babam da senin baban olacak. Yüreğini tatmin edeceğim. Seni rahata kavuşturacağım; ruhsal, içsel bir rahatlık. Bana gel. O kadar.

Korkuyor musun? Korkma. İsa düşündüğünden daha güzel, daha nazik, daha şefkatli.

Emin mi değilsin? İsa'ya gel, şüphelerinle birlikte. İsa'ya gelmeden şüphesiz bir duruma gelemeyeceksin. İsa'ya gel. Mutlaka seni kabul eder.